Özet
GİRİŞ ve AMAÇ
Kawasaki hastalığı (KH) çocukluk çağında kazanılmış kalp hastalıklarının en sık nedenlerindendir. Ülkemizdeki insidansı bilinmeyen hastalık multisistemik vaskülitik bir sendrom olup pek çok organı ve sistemi etkilemektedir.
YÖNTEM ve GEREÇLER
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde KH tanısı konulan hastaların klinik ve laboratuvar bulguları retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR
Hastaların yaş ortalaması 4.1±2.4 yıldı, 8’i (%66.6) erkek, 4’ü (%33.3) kızdı. Hastaların başvuruda ortalama 8.5±3.5 gündür semptomları mevcuttu. On (%83.3) hastaya akut, 2 (%16.6) hastaya subakut KH (12 ve 17 gün) tanısı konuldu. Hastaneye en sık başvuru üçer olguyla 4. ve 9. aylarda oldu. Tüm hastaların en az 5 günden beri süren ateşi ve oral mukoza değişiklikleri mevcuttu. Diğer sık bulgular, onbirer (%91.7) hastada konjunktivit ve polimorfik ekzantemdi. On (%83.3) hastanın komplet, 2(%16.6) hastanın inkomplet KH vardı. İkişer (%16.6) hastada safra kesesi hidropsu ve BCG aşısı reaktivasyonu saptandı. Çalışmada beyaz küre sayısı, C-reaktif protein ve eritrosit sedimentasyon hızı ortalama değerleri normal sınırların üzerindeydi. Trombositoz 4 (%33.3), hiponatremi 8 (%66.6), hipoalbüminemi 3(%25) ve steril piyüri 3(%25) hastada gözlendi. Dört (%33.3) hastada ekokardiyografide bulgu (2’sinde sol koroner arterde dilatasyon, 2’sindeyse intravenöz immünglobulin [IVIG] tedavisiyle gerilemiş olan hafif mitral yetmezlik ve sol ventrikül fonksiyonlarında azalma) saptandı. Tüm hastalara tanı anında IVIG, hastaların 9’una yüksek doz, 3’üne düşük doz asetil salisilat başlandı. Bir (%8.3) hastaya ikinci doz IVIG verildi. Koroner dilatasyonu bulgularının 3. ve 6. aydaki kontrollerde gerilese de devam ettiği görülerek asetil salisilat tedavilerine devam edildi.
TARTIŞMA ve SONUÇ
Nadir görülen ancak yüksek morbidite riskine sahip KH ülkemizde Doğu Anadolu Bölgesi’nde de görülmektedir. Hızlı tedaviyle komplikasyonlar önlenebileceği için hastalığın hakkında farkındalığın artması önemlidir.