Özet
Amaç: Santral venöz kateterler (SVK), çocuk yoğun bakım ünitelerinde (ÇYB) büyük kolaylık sağlar. Bu çalışmada, ÇYB’de SVK uygulanan hastaları kateter tipleri ve enfeksiyon oranları açısından ileriye dönük olarak incelemeyi amaçladık.
Yöntem: Port-line kateterler, periferik olarak yerleştirilen santral kateterler, kalıcı kateterler (kaflı ve kafsız tünelli kateterler) ve arteryel kateterler hariç geçici olarak takılmış olan santral keteterleri içeren Ocak 2019 ile Aralık 2020 arasındaki hastaları dahil ederek monosentrik, prospektif ve kohort olarak tasarladığımız çalışmamızı yürüttük. Odaklandığımız ana konu, SVK tiplerine göre kateterle ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu (Kİ-KDE) oranıdır. Enfeksiyon ve risk faktörleri arasındaki ilişkiyi ikili lojistik regresyon analizi ile inceledik.
Bulgular: Çalışmamıza toplam 26 Kİ-KDE ile 196 SVK dahil ettik. İnsidans oranı 6.2/1000 kateter günü idi. Kateter yerleşim yerlerinden femoral kateterlerde Kİ-KDE insidansının arttığını saptadık (OR: 0.04, p: 0.035, 95% CI: 0.49-3.49). Ayrıca 3 lümenli olan kateterlerde daha az lümeni olanlara göre Kİ-KDE insidansı artmaktaydı (OR: 0.06, p: 0.031, 95%, CI: 0.34-1.69). Santral kateterin takılı kaldığı sürenin uzaması da hastalarda enfeksiyon riskinde artışa neden olmaktadır (OR: 0.06, p: 0.028, 95% CI: 0.56-2.36). Bunun yanısıra altta yatan immün yetmezliği olan hastalarda (OR: 0.19, p: 0.007, 95% CI: 0.85-1.39) ve total parenteral nutrisyon verilmiş olan hastalarda Kİ-KDE sıklığının arttığını saptadık (OR: 0.02, p: 0.041, 95% CI: 0.063-2.38).
Sonuç: Pediyatrik hastalarda kateter tiplerini ve bunların Kİ-KDE ile ilişkisini doğrudan karşılaştıran çalışma sayısı sınırlıdır. Dahası, çalışma popülasyonlarındaki heterojenlik nedeniyle çalışmaların karşılaştırılması zordur. Kateter ilişkili enfksiyonlara odaklanmış, çok merkezli pediatrik ileriye dönük çalışmalara ihtiyaç vardır.